Ana içeriğe atla

Mülakattan hisse

Geçenlerde ODTÜ İktisat yüksek lisans mülakatına girdim. Niyet mektubuma ekonometrinin hata terimi üzerine kurulu olmasının beni etkilediğinden bahsetmiştim. Oysa ki salaklıkmış, mülakatta okuyan hoca güldü. Bu senin ezbere eğitim aldığını gösterir dedi. Ben de evet dedim
O andan sonra canım bir şeye çalışmak istemiyor
Hatta ders çalışmayı bırakayım diyorum çünkü severek yapmıyorum
Sadece severek yaptığım şeyleri okuyayım
Onları geliştirmeye çalışayım
Çünkü aksi olunca akıntıya karşı kürek çekmiş gibi oluyor
Kolayca unutuyorum
Boşuna zaman kaybı
ama bunu yapabileceğime de inanmıyorum
Aslında her şeyi bırakıp 1 sene boyunca sadece roman okusam, istediğim bilgilendirmeleri okusam, gezsem, insanlarla görüşsem, kurslara gitsem..

Genelde ders çalışma çabam, sonradan pişman olurum korkusuyla oldu hep.
Sevdiğim şeyleri bulamadım
Sordum kendime ama sorgulamadım, bilinç kapalıydı. Bilmek ama ulaşamamak, sonra da çelişkilerle yaşamak
27'me geldim ve hayatta bir şey başarabilmiş değilim
Kendimle gurur duyduğum hiçbir şey yapmıyorum
İşe gidiyorum, geliyorum, uyuyorum, bu mu hayat?
Filmlerdeki gibi de olmayacak
Şükür kısmı da var
Çok şükredince de daha fazlasını istemiyorsun, çabalamak da istemiyorsun
Azla yetinmeyen çoğu bulamaz evet ama azla yetinen de çoğu bulamaz

Öz: Ezbere eğitime odaklanma ama o zaman sınavlarda da ezber çıkmasın! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişebileceğinize İnanmanın Gücü – Carol Dweck [TED]

Küçükken derslerden hep en iyi notu almaya çalışanlardım. Bu yüzden de öğrenme sürecini atlayarak, nota odaklanmış oldum ama hırslı, en yüksek notu almak için her türlü yolu deneyenlerden değildim. Sadece en yüksek notu almayınca, kendimi başarısız hissederdim. Üzülürdüm. Aptal hissederdim. Üniversite sınavında da istediğim puanları alamadığım da, ki aslında güzel puan almıştım şu an değerlendirdiğimde, bıraktım. Sonrasında egosu yüksek bir manyakla yılımı geçirdim. Daha da ezikleştim ve kendi kendime yaşayamayacak duruma geldim. Ancak terk edildikten sonra, aslında hayatım biraz daha anlam kazanmaya başladı. Terk edilme sürecimi daha sonra yazacağım. Biraz daha kendime önem verdim, yılalr sonunda değerli olduğumu düşünmeye başladım. Yukarıdaki Carol Dweck'i dinleyince de, gerçekten de sürecin önemini görüyorum. Hata yapmaktan deli gibi korkan ben, kendi hazinelerimi kullanmayı bilememiştir. Çünkü zamanında benim için en iyisi olmayacaksan bir şey olmanın bir anlamı yoktu. Oys...

Hart of Dixie

 Sıcak ve sevgi dolu  Kasaba Dizisi ki ben çok seviyorum kasaba dizilerini.  Konu olarak falan basit ama insanların hikayeleriyle güzelleşiyor.  Saçma yanları da var, sadece enstantane olması için yapılmış bölümler de var ama her şeye rağmen sıcak ve bu beni çok mutlu ediyor.

Fail fast, go forward!

Northern Exposure 6. sezon 18. bölümünde, Ruth Anne kasabayla ilgili ulusal radyoya öyküler yazıyordu. İlk öyküsü çok başarılı oldu, insanların ondan beklentileri arttı ve korkmaya başladı, radyoya çıkmak istemedi. Sonra Ed (Şaman,Yerli,Bilge), kendi yaşadıklarından edindiği dersi anlattı: "That good reviews can be more damaging than bad ones." "Don't take yourself too seriously." "And get your second project done as quickly as possible so you can move on to your third."