Ana içeriğe atla

Hart of Dixie

 Sıcak ve sevgi dolu
 Kasaba Dizisi ki ben çok seviyorum kasaba dizilerini.
 Konu olarak falan basit ama insanların hikayeleriyle güzelleşiyor.
 Saçma yanları da var, sadece enstantane olması için yapılmış bölümler de var ama her şeye rağmen sıcak ve bu beni çok mutlu ediyor.







Zoe Hart, baş karakter. Doktor, yeni mezun, cerrah olmaya odaklı babası da kalp cerrahı..Cerrah olma yolundaki ilk senesinde, hocası onu atıyor çünkü hasta ilişkileri zayıf. Hastanın biri ondan kitap okumasını istemiş ve okumamış bunun üzerine hocası başka bir yerde 1 sene çalış gel diyor ve onu kovuyor. Mezuniyeti sonrası ona sürekli kartpostal atan adam ise, onu sürekli Alabama'da küçük kasabaya davet ediyor doktorluk yapması için. İlk başlarda cerrah olmak istediği için kabul etmiyordu ama kovulunca, gidiyor bu güney kasabasına..Sonra da hikayeler başlıyor, sıcak hikayeler..

Wade Kinsella
Zoe'nin komşusu. Evlerinin elektrikleri birbirine bağlı ve sürekli birbirlerinin sigortasını attırıyorlar. Sürekli didişiyorlar, birbirleriyle alay edip duruyorlar.
Wade, eğlenceli kişilik ve iyi kalpli, yüzüne kötü şeyler söyleyip, Zoe'ye yardım eden kişilik. Gizli kahraman.
Kasaba açısından soyluluk olarak düşük pozisyonda (!), tabi bu Lemon'a göre.


Lavon Hayes

Kasabanın mayor'ı yani başkanı
Kasabanın tüm işlerinde sorumlu.
Zoe'ye yardımcı olan kişilik, sırdaşı sayılabilir. Genelde Zoe, Wade ve Levon Hayes, Levon'ın evinde olurlar ve konuşurlar; birlikte kahvaltı ederler. Bu arkadaşlık ilişkisi çok hoşuma gidiyor, birbirlerine destek oluyorlar, kasabayı anlatıyorlar falan filan.







Lemon

Bencil, kendini üst tabaka gören kişilik, tamamen kötü kişilik değil. Duygusal ve boşlukları var annesinin onları terketmesiyle ilgili ama genelde baskın karakter. Çeşitli hinliklere kafası iyi çalışan kişilik
Aksanı falan hoş
George ile nişanlı.
Levon'la ilişkisi olmuş ve onu terketmiş...


Lemon'ın nişanlısı
Avukat
Zoe gibi New York'ta okumuş
Zoe'ye karşı duyguları da var ama Lemon'ı da seviyor
Kasabanın en düzgün kişisi gibi bir şey.





Kısacası, dizi karmaşık şeyler aramayan, hayali öyküler seven, duygusallığında fazla boğmayan ama içimizi ısıtan öyküler denir ya onları barındıran, fazla düşünmeden, yormadan izlenecek güzel bir dizi. Tavsiye edilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişebileceğinize İnanmanın Gücü – Carol Dweck [TED]

Küçükken derslerden hep en iyi notu almaya çalışanlardım. Bu yüzden de öğrenme sürecini atlayarak, nota odaklanmış oldum ama hırslı, en yüksek notu almak için her türlü yolu deneyenlerden değildim. Sadece en yüksek notu almayınca, kendimi başarısız hissederdim. Üzülürdüm. Aptal hissederdim. Üniversite sınavında da istediğim puanları alamadığım da, ki aslında güzel puan almıştım şu an değerlendirdiğimde, bıraktım. Sonrasında egosu yüksek bir manyakla yılımı geçirdim. Daha da ezikleştim ve kendi kendime yaşayamayacak duruma geldim. Ancak terk edildikten sonra, aslında hayatım biraz daha anlam kazanmaya başladı. Terk edilme sürecimi daha sonra yazacağım. Biraz daha kendime önem verdim, yılalr sonunda değerli olduğumu düşünmeye başladım. Yukarıdaki Carol Dweck'i dinleyince de, gerçekten de sürecin önemini görüyorum. Hata yapmaktan deli gibi korkan ben, kendi hazinelerimi kullanmayı bilememiştir. Çünkü zamanında benim için en iyisi olmayacaksan bir şey olmanın bir anlamı yoktu. Oys...

Fail fast, go forward!

Northern Exposure 6. sezon 18. bölümünde, Ruth Anne kasabayla ilgili ulusal radyoya öyküler yazıyordu. İlk öyküsü çok başarılı oldu, insanların ondan beklentileri arttı ve korkmaya başladı, radyoya çıkmak istemedi. Sonra Ed (Şaman,Yerli,Bilge), kendi yaşadıklarından edindiği dersi anlattı: "That good reviews can be more damaging than bad ones." "Don't take yourself too seriously." "And get your second project done as quickly as possible so you can move on to your third."