Ana içeriğe atla

Fail fast, go forward!

Northern Exposure 6. sezon 18. bölümünde, Ruth Anne kasabayla ilgili ulusal radyoya öyküler yazıyordu. İlk öyküsü çok başarılı oldu, insanların ondan beklentileri arttı ve korkmaya başladı, radyoya çıkmak istemedi. Sonra Ed (Şaman,Yerli,Bilge), kendi yaşadıklarından edindiği dersi anlattı:
"That good reviews can be more damaging than bad ones."
"Don't take yourself too seriously."
"And get your second project done as quickly as possible so you can move on to your third."



Bu ders çok hoşuma gitti, kendime uyarladığımda bir sürü Uzman Yar, Müfettiş Yar. sınavı çıkıyor karşıma; ama hep "fail" ile sonuçlanıyor ve başvurmak bile istemiyorum, bu korku sebebiyle. Oysa bu başarısızlıkları ne kadar hızlı atlatırsam, o kadar kısa sürede başarıya ulaşırım diye düşünmeye başladım. 

Daha öncesinde işe girme korkusu, hatta staj yapma korkusu bile vardı bende. Yaşım geçiyor takıntısıyla birleşmişti ve geçmişe baktığımda, kendi istediğim şeyi bulmak için "Staj yapsaydım, bir sürü yer deneseydim" diye düşünüyorum, o zamanlarda beni almayacaklardır zaten korkusundan (başarısızlık ve getirdiği hayal kırıklığı korkusu) başvurmuyordum bile. Oysa ki, o aşama bile değerliymiş. 

"Fail fast, fail often" anlayışı girişimcilikte de varmış. Bir sürü start up yazısında gördüm. Çok hoş ya! 

 Bizim kültürümüzde gelişmemiş bir kavram. Hata korkusundan, yerimizden kıpırdayamayız. İnsanlar hata yapanı ölesiye suçlar, bağırır, kızar ya da sessizce hoşlanmadığı, aşağıladığı enerjisini gönderir :) Bizde, birden yıldızın parlaması beklenir ya da "Aa, o çok zeki!  Normal insan bunu yapamaz!" tarzında konuşmalarla başarı için emeğin, hataların, failure ların (failure kullanıyorum çünkü tam karşılamıyor sanki ya da Türkçe yazınca daha ağır bir enerjisi oluyor) önemi yadsınır.

Sonuç, fail durumları var ve olacak; bunları ne kadar erken yaşarsak o kadar iyi ve o fail ile ilgili dersi alıp, hızlıca bir sonraki aşamaya geçmek lazım. Kendime bunu uygulamakta heyecanlıyım:)

Yorumlar

  1. Tepkiler: (X) Düşündürücü

    YanıtlaSil
  2. Bunu nefsemod'a yazmak istiyordum ne zamandır, bugün baktım ve kısmen uygun bir yazı rast geldi. Bir şarkı sözü, şarkı da iç çağlatıyor:
    Florence + the Machine → Shake it out

    Regrets collect like old friends
    Here to relive your darkest moments
    I can see no way, I can see no way

    And all of the ghouls come out to play
    And every demon wants his pound of flesh
    But I like to keep some things to myself
    I like to keep my issues drawn
    It's always darkest before the dawn

    And I've been a fool and I've been blind
    I can never leave the past behind
    I can see no way, I can see no way

    I'm always dragging that horse around
    All of these questions
    Such a mournful sound
    Tonight I'm gonna bury that horse in the ground
    So I like to keep my issues drawn
    But it's always darkest before the dawn

    (Chorus)
    Shake it out, shake it out
    Shake it out, shake it out
    Ooh woaaah
    Shake it out, shake it out
    Shake it out, shake it out
    Ooh woaaah
    And it's hard to dance
    With a devil on your back
    So shake him off, oh woah

    I am done with my graceless heart
    So tonight I'm gonna cut it out
    And then restart
    'Cause I like to keep my issues drawn
    It's always darkest before the dawn

    (Chorus)

    And it's hard to dance
    With a devil on your back
    Given half the chance
    Would I take any of it back?
    It's a fine romance
    But it's left me so undone
    It's always darkest before the dawn

    Oh woah, oh woah

    And I'm damned if I do
    And I'm damned if I don't
    So here's to drinks in the dark
    At the end of my road
    And I'm ready to suffer
    And I'm ready to hope
    It's a shot in the dark
    And right at my throat
    'Cause looking for heaven
    Found a devil in me
    Looking for heaven
    Found a devil in me
    Well, what the hell
    I'm gonna let it happen to me

    Türkçesi
    Kurtul

    Pişmanlıklar eski arkadaşlar gibi birikir
    En karanlık anlarını tekrar yaşatmak için buradalar
    Hiçbir çare göremiyorum, hiçbir çare göremiyorum

    Ve bütün gulyabaniler oyun oynamaya çıkmışlar
    Ve her şeytan bir parça et istiyor
    Ama ben bazı şeyleri kendime saklamak isterim
    Sorunlarımı kapalı tutmayı yeğlerim
    Havanın en karanlık olduğu zaman şafaktan hemen öncedir

    Ve aptallık ettim ve kördüm
    Geçmişe asla sünger çekemem
    Hiçbir çare göremiyorum, hiçbir çare göremiyorum

    Hep o atı peşimden sürüklüyorum
    Tüm bu sorular
    O kadar yaslı bir ses ki
    Bu gece o atı toprağa gömeceğim
    Sorunlarımı kapalı tutmayı yeğlerim
    Ama havanın en karanlık olduğu zaman şafaktan hemen öncedir

    (Nakarat)
    Kurtul, kurtul
    Kurtul, kurtul
    Kurtul, kurtul
    Kurtul, kurtul
    Ve dans etmek zor
    Sırtına şeytan binmişken
    O yüzden sırtından düşür onu

    Merhametsiz kalbimle işim bitti artık
    O yüzden bu gece kalbimi söküp atacağım
    Ve sonra yeniden başlayacağım
    Çünkü sorunlarımı kapalı tutmayı yeğlerim
    Havanın en karanlık olduğu zaman şafaktan hemen öncedir

    (Nakarat)

    Ve dans etmek zor
    Sırtına şeytan binmişken
    İmkanım olsaydı
    Birazını dahi olsa geri alır mıydım?
    Çok güzel bir ilişki bu
    Ama beni mahvetti
    Havanın en karanlık olduğu zaman şafaktan hemen öncedir

    Ve aşağı tükürsem sakal
    Ve yukarı tükürsem bıyık
    O yüzden karanlıktaki içkilerin şerefine!
    Yolun sonundayım
    Ve ızdıraba hazırım
    Ve ümit etmeye hazırım
    Kafadan atmak oluyor
    Ve tam da kafamın içinden
    Çünkü Cennet'i arıyorum
    İçimde bir şeytan buldum
    Cennet'i arıyorum
    İçimde bir şeytan buldum
    Eeh, ne olacak be!
    Olmasına göz yumacağım

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişebileceğinize İnanmanın Gücü – Carol Dweck [TED]

Küçükken derslerden hep en iyi notu almaya çalışanlardım. Bu yüzden de öğrenme sürecini atlayarak, nota odaklanmış oldum ama hırslı, en yüksek notu almak için her türlü yolu deneyenlerden değildim. Sadece en yüksek notu almayınca, kendimi başarısız hissederdim. Üzülürdüm. Aptal hissederdim. Üniversite sınavında da istediğim puanları alamadığım da, ki aslında güzel puan almıştım şu an değerlendirdiğimde, bıraktım. Sonrasında egosu yüksek bir manyakla yılımı geçirdim. Daha da ezikleştim ve kendi kendime yaşayamayacak duruma geldim. Ancak terk edildikten sonra, aslında hayatım biraz daha anlam kazanmaya başladı. Terk edilme sürecimi daha sonra yazacağım. Biraz daha kendime önem verdim, yılalr sonunda değerli olduğumu düşünmeye başladım. Yukarıdaki Carol Dweck'i dinleyince de, gerçekten de sürecin önemini görüyorum. Hata yapmaktan deli gibi korkan ben, kendi hazinelerimi kullanmayı bilememiştir. Çünkü zamanında benim için en iyisi olmayacaksan bir şey olmanın bir anlamı yoktu. Oys...

Hart of Dixie

 Sıcak ve sevgi dolu  Kasaba Dizisi ki ben çok seviyorum kasaba dizilerini.  Konu olarak falan basit ama insanların hikayeleriyle güzelleşiyor.  Saçma yanları da var, sadece enstantane olması için yapılmış bölümler de var ama her şeye rağmen sıcak ve bu beni çok mutlu ediyor.